19 Mayıs 2008 Pazartesi

FİRARİ ÖZGÜRLÜK

Geçenlerde gördüm seni
Yine aynı sen
Yıllar öncesindeki gibi.
Hiç değişmemiş gözlerin.
Yine aynı umutlu gözler
Ve aynı özlemlerle salınan saçların.
Korktum.
Yaklaşıp ta yanına bir merhaba demeye.
Oysa bilsen ne çok özlemiştim seni.
Bu özlem içimde dolandığından beri
Bir zindan oldu yüreğim.
Kendi yalnızlığında mahkum kalan bir ben var.
İnsan özler mi hiç
Doya doya ağlamayı.
Eskiden ne güzel ağlardım.
Dolardı avuçlarım göz yaşlarımla.
Şimdi soracak olursan
Kesildi bütün bağlantılarım
Özelliklede göz yaşlarımla.
Artık içime akıtıyorum.
Sorma!
Böyle daha acı.
Hala bıraktığın gibiyim işte.
Anlayacağın bir baltaya sap olamadık.
Dön dolaş olduk.
Geceyle gündüz gibi.
Bir yanımız gündüzlere yelken açarken
Diğer yanımız gecelerde batmıştı.
Ayın güzel suyu karanlık sularda nasıl durur ya
Onun gibi bir şey bu yaşam dedikleri.
O güzellikleri görmek için tepede olmak lazım
Bizler ise denizin karanlık sularıydık.
Ondandır ki yakamozlar en çokta bize uzaktır.
Seni bilirim.
Çocukları çok severdin.
Denizi de...
Ama sabahları.
Beyaz köpüklerin ayaklarını okşayışını
Ve kumlardan kaleler yapmayı.
Sonra yıkıp kaleleri özgür bırakmayı insanları.
Ne tuhaf bir zamandayız demi
Her şeyden o kadar çabuk haberimiz oluyor ki
Yitirilen özgürlüğümüze dair ses seda yok.
O kadarda ürkütmüş müydük




Hep yanımızda kalacak sandık
Ve bir yerlere gitmesin diye hapsettik yüreklerimize
Nerden bilebilirdik
Firari bir özgürlüğümüzün olacağını.
Ve kaçarken
Sana olan sevgimi de alıp götüreceğini.
Tam on üç yıl sekiz ay on bir gün.
Her gün uyandığımda
Önce gökyüzüne sordum.
Sonra geceleri yatmadan yıldızlara.
Bazen bir uçurtma yanaşırdı
Bazen de yolunu şaşırmış birkaç kuş
Hepsi özgürlüğü taşırlardı kanatlar dolusu.
Ama senden bir haber yoktu nedense.
Oysa özgürlükle sanırdım hep seni.
Nerden bilebilirdim ki
Senide bir tutsaklığın ortasında salıp kaybolacağını.
Özgürlüğü öğretemedik yüreklerimize.
Neyse.
Başımızda hala her gün bir güneş doğmakta.
Beklemiyorum dersem yalan olur
Belki bir gün dönersin diye
Firari özgürlüğümüzle birlikte yüreğime.
Kumdan kaleleri yıktığımız gibi
Yıktım yüreğimin zindanlarını.
Acı olanı söylemeyeceğim hiçbir vakit yüreğime.
Nasıl söyleyebilirim ki
Öldüğünü...
Bütün özgürlükler gibi.
Üzgünüm.
Ne sana sahip çıkabildim
Ne de özgürlüklere.
Şimdi ne bırakabiliriz ki geleceğe
Hem kim sevecek çocukları senin sevdiğin gibi.
Senin dediğin gibi
Çocukları sevmektir özgürlüğün adı.
Tüm çocukları....

SairtekkaS

Hiç yorum yok: