Bak!
Nasılda yarıyor kalabalığı gözlerin
Bunca suskunluğun üstüne
Yağarsa ansızın bardaktan boşalırcasına yağmur
Tüner duvar diplerine kediler gibi insanlar.
Bak!
Tutmuşsun ellerinden küçük bir çocuğun
Gökkuşağı ve güneş olan resimler çizdiriyorsun.
Ve o yağmurdan ıslanmış birkaç insan
Duvar dibindeki kedilere ekmek atıyor.
Bak!
Tepeden tırnağa yağmur olmuşsun
Ve ıslatmışsın baştan aşağı beni
Şimdi o resmin içinde sokağın ortasında
İçime işlemiş seni kurutuyorum...
Bak!
Ay ışığı bulaşmış ellerinden
Denize düşmüş onlarca yakamoza.
Bütün sokaklar alacakaranlığa bürünmüşken
İnsanlar duvar diplerinde sessizce bekleşiyorlar.
Bak!
Bu sokakların semalarını saran dumanlara
Bir yaprağın sırtında koca sonbahar dökülüyor sokaklara
Yağmura inat, rüzgara inat, yalnızlıklarına inat
Bekleşiyorlar kedilere inat duvar diplerinde insanlar.
Bak!
Senin gülüşünle ayaklanıyor koca bir şehir
Ve sokakları bayram yerleri gibi şenlenmiş
Yıkılmış duvarların her bir köşesinden
Sana koşan kayıp yüzlü insanlar var.
Bak!
Bir dünya çiziyorum ellerimle sınırları sen olan
Bütün nehirleri sana dökülen bütün ağaçları senin sevdiklerinden
Her mevsimi sen olan ve her güzelliğin ardında ki sen
Görebiliyor musun? Bilmiyorum aramızda ki duvarlardan...
SairtekkaS
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder